Erzurum’un Siyah İncisi OLTU 2…
Doğal güzelliklerinin ve tarih mozaiğinin renkliliği sayesinde oluşan kültür zenginliği, ayrı bir avantaj olarak Oltu ilçemizin artısı olarak görülebilmektedir. Bu artı sayesinde azimle atılan adımlar meyvesini vermeye başlamış ve 2023 yılı itibarıyla uzun yıllardır süre gelen göç verme özelliği durmuş ve 80 li yıllardan bu yana ilk kez, küçük oranda da olsa artı rakamlarla ifade edilmeye başlanmıştır.
Oltu’da tersine göç başladı, Oltu artık göç alıyor. Yani Oltu’da atılan birkaç güzel ve iyi adımın etkileri sayesinde, tersine göç başlamış ve önümüzdeki yıllarda bu sayının artarak Oltu İlçemize katkı sağlayacağı kanaati oluşmuştur. Oltu Organize Sanayi Bölgesinin yapılması ve ülkenin her bir yanından ilçeye gelen veya gelebilecek olan bireysel veya kurumsal yatırımlara kucak açılması, Atatürk Üniversitesi tarafından ilçeye konuşlandırılmış olunan fakülte ve yüksekokulların etkisi, ilçede etkin rol oynayan ve ilçe halkının birebir fikir yapısını temsil eden STK ların, başta Oltu Ticaret ve Sanayi Odası olmak üzere koordineli olarak fikir birlikteliği içerisinde görev yapması, ilçede mesai kapsamında yer alan kamu kurum ve kuruluşlarının özverili olarak bu çalışmalara destek sunması ve bilhassa Erzurum Valiliği bünyesinde bulunan, Erzurum Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bulunan kurum ve daire başkanlıklarının koordineli yardım birlikteliklerinde ilçemiz, son yılların atılımlarıyla kendisinden sıkça söz ettirmeye başlamıştır.
Oltu’da yaşanan bu olumlu adımlar; tüm ülkemizde var olan “Oltu taşı” ve “cağ kebabı” bilinirliğine ek olarak, ülkemizin gururu olan ve şu anda tüm dünyaya adını duyuran yerli otomobilimiz olan TOGG’un, tasarım çalışmalarına ilham olmuş ve “OLTU” adıyla bir model üretimi yapılmıştır.
Oltu ile birlikte ilgili ilçeler afet bölgesi ilan edilip, afet kapsamına alınmalıdır
Yaşan tüm bu olumlu ve güzel adımlara Oltu Organize Sanayi Bölgesindeki gelişmeler, Oltu Ticaret ve Sanayi Odasındaki çalışmalar, uzun dönemdir ataması beklenilen Kaymakamlık makamı için atama yapılması, Oltu Belediyesinin 31 Mart sonrası için kararlılıkla üzerinde çalıştığı projelerinin hayatiyete geçirme adımlarının da etkisi olmuş; her ne kadar son haftalarda yaşanan ve tüm ülkemizi etkisi altına alan, Erzurum ilinde de etkisi sıkıntılı olarak hissedilen, mevsim normalleri dışında oluşan yağmurlar sonrasında meydana gelen ve 2 mahallenin büyük oranda maddi kayıp yaşadığı sel ve taşkın felaketleri moral bozmuş olsa da, Valilik koordinesinde oluşturulan AFAD kriz Masası ilgili kurumlarının, Erzurum Büyükşehir Belediyesinin, Oltu Belediyesinin anında ve yerinde müdahaleleri esnasında can kaybı yaşanmadan sadece maddi kayıplarla atlatılmış olması ve hemen zararların tanzim edilerek vatandaşın mağduriyetlerinin giderilmeye çalışılması sevindirici bir boyut olmuştur.
Ancak gelinen noktada Erzurum’un ve ilgili ilçelerinin başta Oltu olmak üzere ivedilikle “afet” kapsamın alınarak, afet bölgesi ilan edilmesi gerekmektedir.
Oltu Ticaret ve Sanayi Odası Başkan Karaca; benim kadim halkım iyi şeylere layık değil mi?
Her ne kadar hükümetin yapmış olduğu ekonomi politikalarını eleştirip, o yönde fikir beyan etse de, Oltu’da yaşanan bu olumlu ve güzel gelişmelere kendi çalışmalarıyla desteklerini devam ettireceklerinin altını çizen Oltu Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Baki Karaca; “benim kadim halkım her şeyin en iyisine layıktır, ilçe olarak ötelenmelerinin veya yatırım açısından arka planlara atılmanın bir anlamının olmadığını ” ifade ederek, kalkınmanın bireysel olamayacağını ve güçlü ekonomilerde kalkınmanın toplum olarak ele alınması gerektiğini belirterek, bunun için de güçlü bir eğitim sistemimizin olması gerektiğinin altını çizdi. Başkan Karaca ekonomik çalkantılar içerisinde insan olma özelliğimizin ön plana çıkarıldığı kültürümüzün kaybolduğuna dikkat çekerek, “zenginliğimizi maddi konfor ile ölçme yarışına girdiğimizden dolayı büyük oranda kan kaybettiğimizi” belirterek Oltu havzasının yüzyıllardır burada olduğunu ama bu havzaya gereken önemin elindeki zenginliklere rağmen verilmediğini ve bu durumun da kendilerini maddi ve manevi açıdan umutsuzluğa sevk ettiğini belirterek kendilerinin bu adımlar esnasında ellerinden geldiğince Oltu ve halkının kalkınması açısından örnek olacak çalışmalar yaptıklarını, bu çalışmalar esnasında bilhassa Oltu ilçesi adına tescillendirilerek sahiplenilen “cağ kebabı” ürününün coğrafi işaret tescil belgesinin alındığını, bu ürün artık sadece ve sadece Erzurum ili Oltu ilçesine ait bir ürün olduğunu ve bu isim hakkını kullanacak olan kişi ve kişilerin kendilerinden izin almak suretiyle çalışma yapabileceklerini belirtti.
Oltu taşında sahteciliğin önüne geçeceğiz. Başkan Baki Karaca; Oltu ilçesinin simgesi haline gelen ve dünyanın hemen her yerinde tanınarak, kendi “Oltu” adıyla ünlenen maden cevheri olan taşlarının ve bu taştan yapılan el emeği ürünlerinin, yaşanan ve yaşanması olası olan her türlü sahteciliğe karşı garanti kapsamına alınması açısından çok kısa bir süre zarfında “barkod” sistemine geçeceklerini ve bu konuda yapmış oldukları çalışmalarının sonuna geldiklerini ifade ederek “odamız ile sözleşme imzalamış olan ve odamız bünyesinde kayıtları bulunan her işletmecimizin, esnafımızın tüm ürünleri, sahteciliğe karşı garanti kapsamına alınarak etiketlenecektir. Bu sayede satışı yapılan ürünün hangi işletmemize ve hangi özelliklerde olduğunu rahatlıkla görebileceğiz. Bu barkotlarımızda kime ait olduğunu gösteren ürün numarası yanı sıra, koparılmaları veya zarar görmeleri sonrasında kendilerini imha etme özellikleri de vardır, diyen Başkan Karaca bu sayede alın teri ve göz nuru el emeği olarak çalışma yapan esnaflarının haklarını korumuş olacaklarını da ifade etti.
Oltu taşıyla alakalı olarak ilçe içerisinde bulunan “Oltu Taşı El Sanatları” İş Merkezinde yapmış olduğumuz görüşmelerimiz esnasında uzun yıllardır bu işle iştigal eden, taşın bütün özelliklerini kendi dokunuşlarıyla güzelleştiren ve taşa bir şekilde sanat katan iş merkezi esnaflarından Cevdet Yıldırım, piyasada Oltu Taşı adı altında çalışması yapılan ve uzmanından başkasının aslını çözemeyeceği bir sahtekârlıkla satışı yapılan Rus Taşına dikkat çekerek, “piyasada Oltu Taşımızın aynısını andıran ama yerini tutmayan bir taş bulunmakta ve bu taş sayesinde bazı art niyetli esnafımız vatandaşlarımızı çok kolay bir şekilde aldatmaktadır”, diyerek gerçek Oltu Taşının fiyat aralığıyla bu Rus Taşının fiyat aralığı arasında uçurum fark olduğunu ifade eden Yıldırım, kendilerinin ve dürüst çalışan esnafın bu hususta mağdur olduklarını ve emeklerinin çalındığını ifade ederek, vatandaşları bu sahte taşa karşı uyardı.