Memur-Sen Erzurum Kadın Komisyonu tarafından düzenlenen teşkilat buluşmasında ülke gündeminden, dünya gündemine kadar hemen her şey vardı. Müceldili Konağında düzenlenen toplantıda ana mesaj ise kadının toplumdaki yeri ve rolü üzerine oldu.
Memur-Sen Erzurum İl Kadın Komisyon Başkanı Zehra Yıldız’ın “Kadınlar olarak yalnızca evin değil, toplumun da yapı taşıyız. Güçlü kadın, güçlü aileyi; güçlü aile ise güçlü toplumu inşa eder” sözleriyle hayat bulan teşkilat toplantısı, Memur-Sen Genel Merkez Kadın Komisyon Başkanı Sıdıka Aydın’ın “Elimizi taşın altına koyma vaktidir” çağrısıyla renkli anlara sahne oldu.
Toplantıda konuşan Memur-Sen Erzurum İl Başkanı Mustafa Karataş; birlik ve dayanışmanın altını çizdi. Bu yapının taşıyıcı kolonları hepimiziz diye belirten Karataş “Geleceğe düşüncelerimizi ve değerlerimizi birlikte taşıyacağız,” dedi.
Anayasa Değişsin, Aile Korunsun, İnsan Yaşasın…
Kadınların sendikal ve toplumsal hayattaki etkinliğini artırmak için çalıştıklarını belirten Memur-Sen Erzurum İl Kadın Komisyon Başkanı Zehra Yıldız, aylık düzenlenen “Bilgili Kadın, Eğitimli Toplum” programlarıyla kadınların gelişimine katkı sağladıklarını vurguladı. Ayrıca “Anayasa Değişsin, Aile Korunsun, İnsan Yaşasın” kampanyasına verdikleri destekle kadının toplumsal savunuculuğuna öncülük ettiklerini belirtti. Yıldız, özellikle deprem dönemindeki kadın dayanışmasını hatırlatarak, hijyen paketlerinden oluşan yardım kolilerimizi bölgeye ulaştırdık, kermesler düzenledik diye belirterek “biz mağdura nefes oluruz, yaparsa Memur-Sen yapar” diye belirterek duygularını dile getirdi.
Aydın: Buradayım diyorsanız, elinizi taşın altına koyun. Birlikte çalışalım, geleceğimizi inşa edelim…
Memur-Sen Genel Merkez Kadın Komisyon Başkanı Sıdıka Aydın ise konuşmasında hem yerel hem küresel sorunlara değindi. Gazze, Suriye ve Bosna’daki kadınların yaşadığı dramları hatırlatan Aydın, “Bir parça ateş, bir bombayla hayatlar söndürülüyor. O direniş bize haysiyet dersi veriyor,” diyerek kadınların bu süreçlerdeki rolünün altını çizdi.
Aydın, kadın istihdamı ve aile politikalarının yeniden şekillendirilmesi gerektiğini belirterek, kreş, süt izni, doğum izni gibi temel haklarda eksikler olduğuna dikkat çekti. “16 haftalık doğum izni yetersiz; en az bir yıl olmalı,” diyen Aydın, kadınların karar mekanizmalarında daha fazla yer alması gerektiğini vurguladı.
Küresel boykot çağrılarına da değinen Aydın, “Bazıları ‘Ne değişir?’ diye soruyor. Ama biz adaletten yanayız. En çok da elini taşın altına koyacak kadınlara ihtiyacımız var,” dedi. Mücadelenin sadece sözle değil, eylemle de sürdüğünü belirtti.
Program, kadınların dayanışma içinde çalışmaları güçlendirme çağrısıyla ve hediye takdimiyle sona erdi.
