DOLAR 34,2103 0%
EURO 37,8487 0.16%
ALTIN 2.914,12-0,51
BITCOIN 2102378-0,74%
Erzurum

AZ BULUTLU

05:29

İMSAK'A KALAN SÜRE

Habib Baba Kütüphanesinin önündeki o haçı kaldırın artık!

Daha dün geçmiştim rüzgârlı sokaktan, hem de rüzgâr hızıyla, belki bir daha ne zaman uğrarım bu virane yere bilmem ama bir daha ki gelişimde adının bilmem kaçıncı sokak olarak medeniyetin tek dişine bırakırlar diye tahmin ediyorum

Habib Baba Kütüphanesinin önündeki o haçı kaldırın artık!

Habib Baba Kütüphanesinin önündeki o haçı kaldırın artık!

Nasılda garip kalmış, tarihin şahitliğini yaşayan sokaklarım. 

Daha demin geçmemiş miydi şu sokaktan bembeyaz ehramıyla salınarak ezem. Mahalle komşuluklarının taze muhabbeti bu günlere kadar bayatlamadan gelmişti gelmesine de, çaresiz bir şekilde medeniyet dediğimiz tek dişli canavarın azizliğine uğramıştı bütün hikâyemiz.

Kokusundan anlaşılırdı sokaktan içeri giren yabancılık. Yeni taşınan evler bile anında mahalle sakini olurken, öylesine gelip geçenler nasıl da bilinirdi, ki kimseler henüz çözemedi bu sırrı. Mahalle sakini olmak vatan sahibi olmak demekti, yurt sahibi olmak demekti. Göğsünü gere gere sokakların arasında aşina birilerine seslenerek veya bakışlarla selam vermek demekti.  O yüzdendi mahalle aralarında süregelen sahiplenme duygusu. O yüzdendi mahalle aralarındaki kan bağını da aşan samimiyetin çözülemeyen sırrı.

tum1haber/kültür-sanat/anı/şehir/yerel/tarih/yorum-özel-haber/Vedat Kan

Her şehrin bir hikâyesi, bir de hikâyelerinin kahramanları vardır. 

Bu şehir, tarihin içerisinde kahramanlarıyla birlikte anılırken, kendi tarihi içinde ayrıca bir kelam beklerdi hep. 

Emrah’ı anarken, Sümmani ile yanarken Pir Ali Babaya selam söylemek lazım gelmez mi? Abdurahman Gazi’nin serinliğinde Pasin Ovasına doğru İbrahim Hakkı Hazretlerine ricada bulunmak olmaz mı? Göğe uzanan ellerimizin arasında bu şehrin sokaklarında nefes almış ve izlerini bizlere emanet olarak bırakmış olanların sıcaklığını nasıl da dualarımıza katmadan unutup gitmişiz. 

Duadan geçtik; onlarca gerçek ahinin yetiştiği ve esnaflığın usullerinin fısıldandığı bu şehirde, ticarete hile katmak ve bu hileler ile hayatı idame ettirmek nasıl olabilirdi ki? Belki de o yüzdendi bu şehrin yıkılıp, yok olmasına müsaade edişimiz. Gördüğümüz halde umursamadığımız ve hatta isimlerinin bile rakamlara dönüşünü ibretle kabullenişimiz.

Daha dün geçmiştim rüzgârlı sokaktan, hem de rüzgâr hızıyla, belki bir daha ne zaman uğrarım bu virane yere bilmem ama bir daha ki gelişimde adının bilmem kaçıncı sokak olarak medeniyet canavarının tek dişine bırakırlar diye tahmin ediyorum. Oysaki eski mahallelerimizin ve sokaklarımızın adları ne bereketliydi farkına varamamışız.

Kentsel dönüşüm elzemdir bu şehir için, olası bir depremden en az düzeyde zarar görmek açısından kurtuluş yok ama bari mahallelerimizin isimleri yaşatalım. Bari isimlere dokunmayalım. Hacı Cuma Mahallesi kalsın, Gavurboğan, Şehitler, Dağ Mahallesi ve hatta Habip Efendi ve diğerleri kendi adıyla yaşasın ama değişim olarak yeni bir yerleşim alanı olarak kalsın. Bu yerlerde yıllarını harcamış olanların “mahallemiz kaybolmuş gitmiş” lafı yerine, “mahallemiz ne kadar da değişmiş” kelimesi daha anlamlı olmaz mı? Rüzgârlı Sokak, Ankara Sokak veya Çimen Sokak hatta ve hatta Gülahmet Caddesi mekân olarak, isim olarak yerinde kalsın.

Erzurum gibi tarihi dokusu ve geçmişi olan bir şehirde elbette değişimler çok zor kabullenilecek. Alışılmışın dışında belki de kabullenilmesi de çok zor olacak ama az biraz dikkat edilir ise kalkınmayla beraber, değişim; değişimle beraber de gelişim yaşanmaması için hiçbir sebep yok. Yeter ki tarihi yaşayarak yarınlarımıza yaşatalım. 

Unutmadan, unutturmadan.

Bu arada Habib Baba Kütüphanesinin girişine konulmuş olan HAÇ benzeri totem neden küçücük rötuşlarla normal bir hale getirilmiyor ki? Habib Babanın haç ile Hıristiyanlık ile ne alakası var çözemedim. Bu arada birileri çokbilmişlik yapıp, cevap olarak o haç değil dese de aleni olarak haça benzeyen bu ucubenin değiştirilmesi veya normal bir toteme çevrilmesi, başka bir amaç yok ise zor olmasa gerek diye düşünüyorum.